İzleyiciler

22 Mart 2012 Perşembe

                     ilginc bir istatislik :D
Resim yazısı ekle

20 Mart 2012 Salı

                                           :D
Resim yazısı ekle


                                        ENTERİSSAN :D
Resim yazısı ekle

AİLEMİZİN YÜCÜNÜ NASIL KARA CIKARIYORUZ :D
Resim yazısı ekle

16 Mart 2012 Cuma

                                                        SEN YOKSUN Kİ...
Resim yazısı ekle

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim. Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim; Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız, Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız. Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış. Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsediğim. Ne dönüp duruyor havada kuşlar? Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim? Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar? Neylersin ölüm herkesin başında. Uyudun uyanamadın olacak. Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında. CAHİT SITKI TARANCI
                                                                      çanakkale 
Resim yazısı ekle

15 Mart 2012 Perşembe

Resim yazısı ekle
sözün özü hayat işte 
sesini duyamadıgım gün 

Kaldırımlar / Necip Fazıl Kısakürek Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa karışan noktasında Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık, Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. Bu gece yarısında iki kişi uyanık: Biri benim, biri de uzayan kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor, Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler. Simsiyah camlarını üzerime dikiyor Gözleri çıkarılmış bir ama gibi evler. Kaldırımlar, ızdırap çekenlerin annesi, Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldırımlar, içimde uzayan bir lisandır. Bana düşmez can vermek bir kucakta, Ben bu kaldırımların istediği çocuğum. Aman, sabah olmasın bu karanlık sokakta, Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum. Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin, İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler. Tak... tak... ayak sesimi aç köpekler işitsin. Yolumun takı olsun zulmetten taş kemerler. Ne ışıkta gezeyim, ne göze görüneyim, Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları. Islak bir yorgan gibi iyice bürüneyim, Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları. Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya, Alsa bu soğuk taşlar alnımdaki ateşi. Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya Ölse kaldırımların kara sevdalı eşi.



             Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan 


                 
                        
artık demir almak günü gelmişse zamandan        
meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan,
hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol,
sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol,


rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
günlerce siyah ufka bakar, gözleri nemli,
bîçâre gönüller, ne giden son gemidir bu,
hicrânlı hayâtın ne de son mâtemidir bu,


bir çok gidenin her biri memnûn ki yerinden,
bir çok seneler geçti dönen yok seferinden.     
                                                     yahya kemal 
                                                                 beyatlı